Kıbrıs'I Kim Verdi ?

Duru

New member
\Kıbrıs’ı Kim Verdi?\

Kıbrıs, Doğu Akdeniz’in stratejik öneme sahip, tarihi boyunca pek çok kez egemenlik mücadelesine sahne olmuş bir ada olarak, hem bölgesel hem de küresel güçlerin ilgisini her zaman üzerine çekmiştir. Bugün, "Kıbrıs’ı kim verdi?" sorusu, özellikle adanın bölünmüşlüğü ve tarihsel olaylar ışığında sıklıkla tartışılan bir konudur. Bu yazıda, Kıbrıs’ın tarihsel bağlamda nasıl ikiye bölündüğünü, bu süreçte kimlerin etkili olduğunu ve adanın bölünmesindeki ana faktörleri detaylı şekilde inceleceğiz. Ayrıca, bu soruya ilişkin sıkça sorulan sorulara yanıt vererek okurlara daha kapsamlı bir bakış açısı sunacağız.

\Kıbrıs’ın Tarihsel Süreci ve Bölünmesi\

Kıbrıs, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1571’de adayı fethetmesinin ardından 400 yıl boyunca Osmanlı yönetiminde kalmıştır. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Osmanlı İmparatorluğu zayıflarken, Kıbrıs, Birleşik Krallık’a kiralanmış ve 1914’te tam olarak Britanya toprakları haline gelmiştir. Kıbrıs’ın Britanya yönetimine geçişi, adanın geleceği için dönüm noktalarından biri olmuştur.

20. yüzyılın ortalarında, adada iki ana etnik grup, Türkler ve Yunanlılar arasında politik gerilimler baş göstermeye başlamıştır. Yunanlılar, adanın Yunanistan’a bağlanmasını (Enosis) savunurken, Türkler, adanın bağımsız kalması gerektiğini ve hatta zaman zaman Türkiye’ye bağlanması gerektiğini dile getirmişlerdir.

\Kıbrıs’ı Kim Verdi? Sıkça Sorulan Sorular\

1. \Kıbrıs’ın Bölünmesinde En Önemli Rolü Kim Oynamıştır?\

Kıbrıs’ın bölünmesinde önemli rol oynayan bir dizi faktör ve aktör bulunmaktadır. Ancak en belirgin etkiyi, 1950'lerdeki EOKA (Yunan Ulusal Direniş Ordusu) hareketi ve bunun karşısında Türkiye'nin desteklediği TMT (Türk Mukavemet Teşkilatı) hareketi göstermiştir. EOKA, Yunanistan’ın Kıbrıs’ı ilhak etme çabalarını yürütürken, Türkiye, Kıbrıs’taki Türkler’in güvenliğini sağlamak amacıyla TMT’yi kurarak karşılık vermiştir.

1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduysa da, adadaki etnik çatışmalar hızla büyümüş, 1963-1964 yıllarında şiddet olayları artmıştır. Türkiye, adadaki Türk nüfusunun güvenliğini sağlamak amacıyla müdahale etmek istemiştir. Ancak asıl bölünme, 1974’teki darbe ve ardından Türkiye’nin müdahalesi ile gerçekleşmiştir.

2. \Kıbrıs’ın Bölünmesinin Temel Nedeni Nedir?\

Kıbrıs’ın bölünmesinin temel nedeni, adadaki etnik gruplar arasındaki derin çatışmalardır. Yunanistan’ın Enosis hedefi ve Türklerin adanın bağımsızlığına olan bağlılıkları, zamanla şiddetli çatışmalara yol açmıştır. 1974 yılında, Yunanistan’daki askeri cuntanın Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios’a karşı gerçekleştirdiği darbeye Türkiye’nin müdahalesi, Kıbrıs’ı fiilen ikiye bölmüştür. Türkiye, Kıbrıs’ın kuzeyine asker göndermiş ve buradaki Türk nüfusunu koruma amacı gütmüştür. Bu müdahale, adanın fiili olarak kuzeyde Türk, güneyde ise Yunan nüfusu ile ikiye bölünmesine yol açmıştır.

3. \Kıbrıs’ın Durumu Uluslararası Alanda Nasıl Değerlendirilmektedir?\

Kıbrıs, uluslararası alanda hala çözülmemiş bir sorun olarak kabul edilmektedir. Birleşmiş Milletler, Kıbrıs’ı “işgal altındaki topraklar” olarak tanımakta, ancak Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) bağımsız bir devlet olarak kabul etmektedir. Güneydeki Kıbrıs Cumhuriyeti, 2004’te Avrupa Birliği’ne üye olmuştur, ancak kuzeydeki KKTC’nin yalnızca Türkiye tarafından tanınması, adanın uluslararası alanda bölünmüş durumunu sürdürmektedir.

4. \Kıbrıs Sorunu Hala Çözülememişken, Neden Çözüm Bulunamıyor?\

Kıbrıs sorununun çözülmemesinin birkaç temel nedeni vardır. Birincisi, her iki tarafın da kendi etnik kimliklerini ve çıkarlarını koruma isteğiyle şekillenen güçlü bir duygusal bağdır. Kıbrıs Türkleri, güvenlik ve eşitlik talepleri doğrultusunda ayrı bir devlet kurmuşken, Kıbrıs Rumları ise adanın birleşmesini ve Yunanistan’a bağlanmasını istemektedir. Ayrıca, uluslararası güçlerin (özellikle Türkiye ve Yunanistan) çıkarları ve bu çıkarların örtüşmemesi, barış görüşmelerinin ilerlemesini zorlaştırmaktadır. Birleşmiş Milletler ve AB gibi uluslararası kurumlar çözüm için arabuluculuk yapmış olsa da, tarafların güven kaybı ve siyasi çıkarlar sorunun çözülmesini engellemektedir.

5. \Kıbrıs’ın Bölünmesinin Ardından Yaşanan Ekonomik ve Sosyal Etkiler Nelerdir?\

Kıbrıs’ın bölünmesi, adadaki her iki tarafın ekonomisini de etkilemiştir. Güney Kıbrıs, AB üyeliği sayesinde ekonomik olarak güçlenmişken, Kuzey Kıbrıs, uluslararası ambargo ve izolasyon nedeniyle ekonomik olarak daha zorlu bir süreçten geçmiştir. Kıbrıs’taki bölünme, halklar arasında ekonomik eşitsizliklere ve sosyal gerilimlere yol açmıştır. Bununla birlikte, son yıllarda adanın her iki tarafında da turizm, inşaat sektörü gibi alanlarda gelişmeler yaşanmıştır, ancak bu gelişmeler genellikle sınırlı kalmıştır.

\Kıbrıs Sorunu İçin Çözüm Yolları ve Gelecek Perspektifleri\

Kıbrıs sorununun çözülmesi için çeşitli öneriler ve planlar geliştirilmiştir. Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan Annan Planı, 2004 yılında halk oylamasına sunulmuş, ancak Kıbrıs Rumları tarafından reddedilmiştir. Kıbrıs Türkleri ise planı kabul etmiştir. Bu olay, adadaki bölünmüşlüğün devam etmesine neden olmuştur.

Günümüzde, çözüm için en yaygın önerilerden biri, iki toplumlu bir federasyon kurulmasıdır. Ancak bu çözüm, hala her iki tarafın karşılıklı güven eksiklikleri nedeniyle uygulanamamaktadır. Ayrıca, ekonomik işbirliği ve bölgesel güvenlik konuları da çözüm sürecinin önemli unsurlarını oluşturmaktadır.

\Sonuç\

Kıbrıs’ın bölünmesi, tarihsel, etnik ve siyasi faktörlerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu süreçte, hem Yunanistan hem de Türkiye, adada kendi çıkarlarını savunmuş ve bu da adanın ikiye bölünmesine yol açmıştır. "Kıbrıs’ı kim verdi?" sorusunun yanıtı, tek bir kişi ya da devletle sınırlı değildir; bu süreçte pek çok yerel, bölgesel ve uluslararası aktörün etkisi olmuştur. Kıbrıs sorunu hala çözülmemiş bir problem olarak devam etmekte ve adada kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için her iki tarafın da diyalog ve uzlaşı yoluna gitmesi gerekmektedir.