15 Temmuz 2025, 00:01 Salı
Sunucu Carlos Sobera (Barakaldo, Bizkaia, 64 yaşında) sürprizler almaktan hoşlanmıyor, onlara vermek. Katılımcının aldatılan sete geldiği ve haraç ödeyecek ve para kazanmasına yardım edecek sevdikleriyle tanıştığı Telecinco'da (Çarşamba günü saat 23: 00'de) 'All For You' yarışmasını yürütüyor. Bask Communicator da bu yaz ana Mediaset kanalında yaz döneminde dörtten Telecinco'ya hareket eden 'İlk Tarihler' ile çift bir mevcudiyete sahip olacak.
-Sürprizler almayı seviyor musunuz?
-Onları bana verdiklerinde hayır. Onları ver, evet, ama onlara verdiğimde hiçbir şey sevmiyorum. Sürprizler beni çok gerginleştiriyor. Ne olacağını asla bilemezsin. Neye ihtiyaç var? Bu programda sürpriz an çok güzel, çünkü istisnasız herkes kırılıyor, çünkü ailenizin sizi bekleyeceğini ve sizi destekleyeceğini hiç beklemiyorsunuz. Sonra, yıllardır görmemiş olanlara eşit akrabalar var ve aniden yarışma nedeni ile ilişkiyi kurtarıyorlar.
-Yarışmanın duygusal kısmını sevdin mi?
-Çok fazla. Ne zaman yaptığımızı hatırlıyorum 'Sana söylemek istediğim bir şey var'. Sürprizin muazzam bir duygusal kısmı vardı ve her şeyden önce, birçok durumda çok zor hikayelerle çok travmatik anlar olan cildin cildine hissi vardı. Bu programda kaçınılmaz olarak ağlamaya geldim. Duyguyu seviyorum ve halk gibiyim, vahşi olsalar bile daha az filtreyle daha gerçek, daha otantik şeylere ihtiyacım var.
-Sokunuzdaki sokaktan veya ünlülerle uğraşmaya mı çalışıyorsunuz?
-Bazen normal insanlara sahip olursunuz: 'Neden bu sabah evinizden ayrıldın?' Bilinen insanlar ile sürpriz kapasite çok azdır. Nasıl olduklarını ve ne cevap vereceklerini biliyorsunuz, ancak sokaktaki insanlar Petena için dışarı çıkabilir. Doğrusu, canavarlar için, duygusallarla. Hiçbir şey için TV'de değiştirilemez.
-'Profesyonel' olan yarışmacıları sevmediğinizi söylüyor.
-Onlardan hoşlanmıyorum, çünkü yarışmaların güzel unsurlarından biri, kültürel, politik ve sosyal durumları ne olursa olsun demokratik olmaları ve herkese erişime izin vermeleridir. Yarışmacılar hepsini bildiğinde, ama hazır değil, ama incelediği için bana bir yapay gibi görünüyor, buna inanmıyorum. Özür dileyeceksin, ama bu doğru görünmüyor. Normal ve şu anki insanların normal ve akım sorularını cevaplamasını istiyorum. 'Bilmek ve kazanan', bir hafta boyunca bir gündem okuyan biri onu Pairo'ya getiriyor. Profesyonel yarışmacıdan derinden nefret ediyorum. Bu bana işten çıkarmaya mal olacak (gülüyor).
-Sizce televizyonda özgünlük kayboluyor mu?
-Maalesef. Yarışmacının sunum yapandan veya mekanikten daha fazla sadakatte en az üç yıl sürmesi gereken yeni modayı anlamıyorum. Tazeliği kaybediyoruz. 'Herkes sizin için' az çok sevebilir, ancak buna katkıda bulunur. Televizyon katılımının üstesinden gelmek ve demokratikleşmesidir.
Bir Tiyatro Hayvanı
-65 yıl, emeklilik yaşı.
-Rakamdan korkuyorum çünkü bir emeklilik gibi geliyor. Asla emekli olmayacağım. Ben bir tiyatro hayvanıyım. TV'nin bana emekli olacağı bir zaman olacak, ancak tiyatro, fiziksel ve zihinsel olarak onaylanabilir olsa da, hayır. TV beni daha önce terk edecek; Tiyatro seni asla terk etmez. TV'nin bir son kullanma tarihi var, fiziksel ve zihinsel çeviklikten yoksun olduğunuz bir zaman ya da yeni insanlara yol açmanız ve zamanınızın geçtiği argümanı var.
-Yaz aylarında nasıl bağlantıyı kesmeyi seviyorsunuz?
-Bağlantığım hiçbir şey yapmıyorum. Ben bir adamım, hiçbir şey düşünmeme kolaylığım var (gülüyor). Her şeyden önce seyahat etmeyi seviyorum. Orada acımasız bir şekilde bağlantıyı kesiyorum. Ve bunun programların talebine rağmen fark etmeliyim, çünkü 'ilk tarihler' her gün kaydediliyor, ancak her altı veya yedi haftada bir döküm yapmak için duruyoruz, avantaj ve ayrılıyorum. Bu yıl Singapur, Dubai, Kuala Lumpur'a gittim. Nefeslere çarpıyorum ve burada bağlantıyı kesiyorum.
Yorum
Bir Hata Bildir
Sunucu Carlos Sobera (Barakaldo, Bizkaia, 64 yaşında) sürprizler almaktan hoşlanmıyor, onlara vermek. Katılımcının aldatılan sete geldiği ve haraç ödeyecek ve para kazanmasına yardım edecek sevdikleriyle tanıştığı Telecinco'da (Çarşamba günü saat 23: 00'de) 'All For You' yarışmasını yürütüyor. Bask Communicator da bu yaz ana Mediaset kanalında yaz döneminde dörtten Telecinco'ya hareket eden 'İlk Tarihler' ile çift bir mevcudiyete sahip olacak.
-Sürprizler almayı seviyor musunuz?
-Onları bana verdiklerinde hayır. Onları ver, evet, ama onlara verdiğimde hiçbir şey sevmiyorum. Sürprizler beni çok gerginleştiriyor. Ne olacağını asla bilemezsin. Neye ihtiyaç var? Bu programda sürpriz an çok güzel, çünkü istisnasız herkes kırılıyor, çünkü ailenizin sizi bekleyeceğini ve sizi destekleyeceğini hiç beklemiyorsunuz. Sonra, yıllardır görmemiş olanlara eşit akrabalar var ve aniden yarışma nedeni ile ilişkiyi kurtarıyorlar.
-Yarışmanın duygusal kısmını sevdin mi?
-Çok fazla. Ne zaman yaptığımızı hatırlıyorum 'Sana söylemek istediğim bir şey var'. Sürprizin muazzam bir duygusal kısmı vardı ve her şeyden önce, birçok durumda çok zor hikayelerle çok travmatik anlar olan cildin cildine hissi vardı. Bu programda kaçınılmaz olarak ağlamaya geldim. Duyguyu seviyorum ve halk gibiyim, vahşi olsalar bile daha az filtreyle daha gerçek, daha otantik şeylere ihtiyacım var.
-Sokunuzdaki sokaktan veya ünlülerle uğraşmaya mı çalışıyorsunuz?
-Bazen normal insanlara sahip olursunuz: 'Neden bu sabah evinizden ayrıldın?' Bilinen insanlar ile sürpriz kapasite çok azdır. Nasıl olduklarını ve ne cevap vereceklerini biliyorsunuz, ancak sokaktaki insanlar Petena için dışarı çıkabilir. Doğrusu, canavarlar için, duygusallarla. Hiçbir şey için TV'de değiştirilemez.
-'Profesyonel' olan yarışmacıları sevmediğinizi söylüyor.
-Onlardan hoşlanmıyorum, çünkü yarışmaların güzel unsurlarından biri, kültürel, politik ve sosyal durumları ne olursa olsun demokratik olmaları ve herkese erişime izin vermeleridir. Yarışmacılar hepsini bildiğinde, ama hazır değil, ama incelediği için bana bir yapay gibi görünüyor, buna inanmıyorum. Özür dileyeceksin, ama bu doğru görünmüyor. Normal ve şu anki insanların normal ve akım sorularını cevaplamasını istiyorum. 'Bilmek ve kazanan', bir hafta boyunca bir gündem okuyan biri onu Pairo'ya getiriyor. Profesyonel yarışmacıdan derinden nefret ediyorum. Bu bana işten çıkarmaya mal olacak (gülüyor).
-Sizce televizyonda özgünlük kayboluyor mu?
-Maalesef. Yarışmacının sunum yapandan veya mekanikten daha fazla sadakatte en az üç yıl sürmesi gereken yeni modayı anlamıyorum. Tazeliği kaybediyoruz. 'Herkes sizin için' az çok sevebilir, ancak buna katkıda bulunur. Televizyon katılımının üstesinden gelmek ve demokratikleşmesidir.
Bir Tiyatro Hayvanı
-65 yıl, emeklilik yaşı.
-Rakamdan korkuyorum çünkü bir emeklilik gibi geliyor. Asla emekli olmayacağım. Ben bir tiyatro hayvanıyım. TV'nin bana emekli olacağı bir zaman olacak, ancak tiyatro, fiziksel ve zihinsel olarak onaylanabilir olsa da, hayır. TV beni daha önce terk edecek; Tiyatro seni asla terk etmez. TV'nin bir son kullanma tarihi var, fiziksel ve zihinsel çeviklikten yoksun olduğunuz bir zaman ya da yeni insanlara yol açmanız ve zamanınızın geçtiği argümanı var.
-Yaz aylarında nasıl bağlantıyı kesmeyi seviyorsunuz?
-Bağlantığım hiçbir şey yapmıyorum. Ben bir adamım, hiçbir şey düşünmeme kolaylığım var (gülüyor). Her şeyden önce seyahat etmeyi seviyorum. Orada acımasız bir şekilde bağlantıyı kesiyorum. Ve bunun programların talebine rağmen fark etmeliyim, çünkü 'ilk tarihler' her gün kaydediliyor, ancak her altı veya yedi haftada bir döküm yapmak için duruyoruz, avantaj ve ayrılıyorum. Bu yıl Singapur, Dubai, Kuala Lumpur'a gittim. Nefeslere çarpıyorum ve burada bağlantıyı kesiyorum.
Yorum
Bir Hata Bildir